FEUILLADE   ADINDA BİR YÖNETMEN

Sinemanın sihirine kapılan bir adam LOUIS FEUILLADE (1873-1925) .52 yaşında göçmüş öbür dünya’ya .Kısa ömrünün gençlik çağında ise, 1895’de Lumiere  Kardeşler sinemayı Paris’te tanıttığında  22 yaşında yakışıklı bir  delikanlı.Sanatsal yanı da var,şiire meraklı,estetik düşkünü.Nasıl olmasın ,babası şarap eksperi ve tüccarı, Feuillade’da şaraptan çok iyi anlıyor ve pazarlayarak aile işini sürdürüyürdu.Edebiyata merakı,ve estetik anlayışı  ile vodvil (eğlenceli ve şarkılı hafif güldürü piyesleri) projeleri yazmaya başladı, edebi denemeleri ve şiirleri bazı yerlerde yayınlandı.

12 yaşında ailesi Carcassone’de bir Katolik  seminere yolladı.  neolitik çağdan beri var olan bu Gotik kasabada edindiği bilgi ve çavresel algıları, ilerde filmlerine yansıyacaktır.

1891-1895 mecburi askerlik bittikten sonra Jaujou ile evlendi,anne ve babası ölünce 1902 de,edebiyat alanında başarı yakalamak amacıyla Paris’e yerleşti,ancak sefil bir hayatın içinde buldu kendini.

1905’de Alice Guy Blache ile tanışması, onun için dönüm noktası oldu.Fotograf makineleri ve parçaları imal eden Leon Gaumont 1895’de sekreteri Alice Guy Blache ile Seyrettiği Lumiere kardeşler filmlerinin tesiriyle,bu yeni teknolojiye yönelmiş, geliştirdiği ‘’Chrono’’ marka Sinematograf  makinelerde gösterecek filmler çekmeye çoktan başlamıştı. Alice Guy Blache ilk kadın yönetmen olarak, manzara,günlük yaşantı çekmekten ziyade,artık konulu film çekilmesini destekliyordu.

Feuillade’ın Vodvil çalışmalarından geliştirdiği senaryolar sayesinde Gaumont stüdyolarının kapıları  bu genç adama açıldı.  Fransa’da Pathe ve Gaumont  rekabeti vardı.Arkadaşı Pathe stüdyoları ile çalışması için zorladığı halde ‘’Merci’’dedi… ben Gaumont’da film çekmeye başlayacağım ‘’ve hayatı boyunca Gaumont’ta kaldı. (Gaumont firmasını bugünlere taşıyan en önemli yönetmendir.)

Kendi filmlerini yönetmesi teklif edişldiği halde,kabul etmedi.İlk başta senaryoları Etienne Arnaud adında bir yönetmen çekti. Kendini sette yetiştirdi ve becereceğine inanarak 1906 da kendi kısa filmlerini çekmeye başladı.  1907 yılında Guy Blache’ evlenip amerikaya gidince, Gaumont Artistik Direktör’ü oldu. 1925’te öleceği yıla kadar…. Gaumont firmasına (kısa veya uzun) 800 civarında film bıraktı. Bunlar Gaumont’u Gaumont yapan filmlerdi.   Nasıl mı ?

Siyah beyaz,ve sessiz olan filmleri olay oldu.

Başlangıçta 5-10 dakikalık,burjua komedi filmleri çekti. ‘’Film Estetik’’ anlayışı daima ön plandaydı.

Bu görüşünde ,tarih bilgisine,resim ve kültür bileşenlerini ekleyerek oluşturduğu estetik ve büyülü sahnelerle,Katolik anlayışının da etkisiyle

1908 yapımı PROMETHEE  (bulunamıyor)

1909 yapımı L’AVEUGLE DE JERUSALEM

1910 yapımı LE FESTIN DE BALTHAZAR  kısa filmlerini yaptı.

 

 

Bu tarzda yaptığı en önemli film ise:

1913 L’AGONIE DE BYZANCE  (50 dakika) Üstelik İstanbul fethini konu alan ilk filmözelliğine sahip.

Leon Gaumont, film endüstrisinin gelişmesinden aldığı cesaretle inşa ettiği ,dünyanın en büyük sinema salonu 3400 koltuklu GAUMONT PALACE (place de Clichy)  1911 yılında  açmıştı. İşte bu salonda görkemli bir gösteri yapıldı.(Massenet ve Faure’nin yetiştirdiği) Henry Fevrier müziği besteledi.Sayısı yüzleri geçen,orkestra,solist ve koro eşliğinde büyük kilise orgu kullanılarak gösterildi.Kalabalık ve görkemli sahneler, tarihi dekor ve kostumler, ilgi müthişti. Bu süperprodüksiyon Gaumont’un prestijini yükseltti.

 

 

Bu tarihlerde dünya da sinema salonları birdenbire çoğalmaya başlamıştı.Chronocinematographe alan salon sahiplerinden her hafta yeni film talepleri geliyordu. Para kazandırıcı,Burjuva komedisi tarzında düşük maliyetli filmler de yaptı.1911 ‘La vie Telle qu’elle est’  1912 ‘le destin des meres’  gibi.

 

 

Asıl başarısı ise BEBE kısa dizi filmleri ile geldi.Bebe rolünü çocuk Rene Dary oynadı. 1910 ‘da ‘’BEBE APACHE’’ la başladı 1913’e kadar 77 adet bebe filmi çekildi.(5-15 dakika) Karakter Paris’li bir çocuk tu(büyük insan gibi düşünen bir çocuk,aynı zamanda gamin=afacan)

Peşinden ‘Bout De Zan ‘ seri filmleri yapıldı.  1913 ‘’Une Aventure de Bout de Zan’’ ilk filmdi. Başrolü Rene Poyen oynuyordu.(4 yaşında sıçan(feci afacan anlamında) gibi bir şeydi) 60 film yapıldı. Bout de Zan büyük insan elbiseleri giymiş bir çocuk tu. (kıyafetiyle sanki çocuk şarloya benzemişti)

I Dünya Savaşı yaklaşırken,politik açıdan Avrupa çok karışıktı. ‘’La Belle Epoque’’ toplumu içinden FANTOMAS doğdu.(1910-1911)yazarları Pierre Souvestre ve Marcel Allain ,bu aristokrat hırsız karakteri 32 romanla ,popüler kültüre soktular. 1912’de Fantomas haklarını 6.000 franc’a Gaumont’a sattılar. Fantoma rolünü Rene Navarre üstlendi. Böylece polisiye filmler sinema literatürüne girdi.

Aslında Arsen Lupen  1905’de yazar Maurice Leblanc tarafından yaratılmıştı.Belle Epoque’un aristokrat meşhur  centilmen hırsızını.(1941’e kadar 25 roman yayınlandı)

Aynı yıllarda İngiltere’de Sir Arthur Conan Doyle 1887’de yazdığı ‘’Une Etüde en Rouge’’ romanında Ünlü dedektif Sherlock Holmes’u yaratmıştı.

Oysa ,Agatha Christie’nin yarattığı  Hercule Poiret ve Miss Marple karakterleri 1920’den sonra popüler kültüre girecekti.

Louis Feuillade ‘’FANTOMAS’’ seri filmlerini yapmaya karar verdi.

1913 Fantomas

1913 Juve contre Fantomas

1913 La Mort qui Tue

1914 Fantomas contre Fantomas

1914 Le Faux Magistrat

 

 

 

 

Sinemaya kazandıracağı karakterler bitmemişti. ‘’Les Vampires’’ le Fantomas’ın kadın versiyonunu devreye soktu. ‘Musidora’ sinemanın ilk femme fatale’ı oldu. (bir vampir değil hırsızdı)

1915 Les Vampires: La tete coupee

1915 Les Vampires: La Bague qui Tue

1915 Les Vampires

1915 Les Vampires:Le Cryptogramme Rouıge

1916 Les Vampires : Le Spectre

1916 Les Vampires : Les yeux qui Fascinent

1916 Les Vampires : Satanas

1916 Les Vampires: Le Maitre de la Foudre

1916 : L’homme de Poisons

1916 Les Vampires : Les Noces Sanglantes

 

Savaştan sonra 1918’de ABD sinemasının etkisiyle ,polisiye  türde dedektif ‘’JUDEX’’ seri filmlerini yaptı. Rene Creste ,Judex‘i oynadı.

 

 

8 saat süren bir polisiye dizi de 1919 yapımı ‘’Barrabas ‘’ dı

19.yy sonu 20 yy başı, polisiye,ve fantastik eserlerin edebiyatta popülaritesi yüksekti.

Louis Feuillade bu kültürü sinemaya başarıyla taşıdı.   Hemde sinemanın başlangıcında,siyah beyaz ekranda ,sessiz dönemde.

Şimdilerde zevkle izlediğimiz, femme fatale,kedi kız, spiderman, arsen Lupen, Pink Panter, gibi film ve karakter fikirlerinin babası Louis Feuillade olduğunu hatırlatmak istedim. Ne yazık ki sesli ve renkli dönemi göremeden 52 yaşında 1925 yılında kaydı gitti.

– 1996 yılında yönetmen Olivier Assayes, ‘’IRMA VEP’’ filminde Musidora ve Louis Feuillade’ı saygıyla andı.

-‘’MAITRE DU CINEMA POPULAIRE:LOUIS FEUILLADE kitabı. Gaumont firması’nın Feuillade onuruna açtığı bir yarışma sonucu, ,araştırmacı Patrice Gauthier ve Francis Lacassin  tarafından hazırlandı.(Gallimard 2006)

 


0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar yer tutucu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir